AK Parti eski İl Başkanı Celil Uzun, ölümle tehdit edildiğini ve can güvenliğinin olmadığını söyledi.

Yazılı bir açıklama yapan Uzun, yaşanan olayın sorumlusunun kendisi değil, çalışanlara ödeme yapmayanın taşeron firma olduğunu söyledi.

ÖLÜMLE TEHDİT EDİLİYORUZ

“3 Aralık 2012 tarihinde Zonguldak’ın Kozlu beldesindeki Haşmet İmga Caddesi Fatih Sitesi Kavşağı’nda inşa edilen Larasu isimli inşaatımda akşam saat 16.50 sıralarında, daha öncesinde Alaplı ilçesindeki inşaatımda taşeron olarak iş yapan ve 13 Ekim 2012 tarihinde tüm ilişiğimizi kestiğimiz Ferdi Karakuğum isimli taşeron firmanın elamanı olan Savaş Aslan isimli kişi, alacağını alamadığını iddia ederek, şirkete ait kule vincine intihar etmek amaçlı olarak çıkmıştır. Bu kişinin beraberinde inşaat şantiyesine getirmiş olduğu ve daha önce hiçbir şekilde tanımadığımız, ne şahsımızla, ne de şirketimizle hiçbir alakası olmayan yaklaşık 12 kişilik bir grup tarafından saldırıya uğradık. Bu saldırı sonucunda gerek şahsım M.Celil Uzun, gerek oğlum Hüseyin Fahri Uzun, inşaatta bulunan Mühendis Hüseyin Çoban ve şantiye elemanı Erkan Kırca saldırı sonucunda darp edilerek yaralandık. Olay sırasında ağza alınmayacak hakaret ve küfre maruz kalarak, ölümle tehdit edildik. Bu olay sonucunda Kozlu Karakolu’na giderek, ifadelerimizi verdik ve şahıslardan şikayetçi olduk. Fakat olayın akabinde bize saldıran kişilerden sadece 8 kişi gözaltına alındı. Diğer saldırganlardan 2 kişi, olay yerinde bekledikleri halde emniyet güçleri tarafından derhal gözaltına alınmaması sebebiyle ellerini kollarını sallayarak ayrıldılar. Bu kişileri daha önce tanımadığımız için kimlikleri de tespit edilememiştir. Emniyet ekipleri ile daha sonra olay yerine gidildiğinde, bu 2 kişinin olan yerinden ayrıldığı, olay yerinde olmadığı tespit edilmiştir. Bu konuda gözaltına alınan 8 kişi de, ifadeleri alındıktan sonra nöbetçi cumhuriyet savcısının talimatıyla serbest bırakılmıştır. Bu menfur olay sebebiyle halen ilgili şahıslar tarafından ölümle tehdit ediliyoruz ve can güvenliğimiz bulunmamaktadır.”

“MEYDANA GELEBİLECEK MUHTEMEL OLAYLARIN SORUMLULUĞU, CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA VE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ’NE AİT OLACAKTIR”

“Olay günü olan 3 Aralık 2012 tarihinden bir gün sonra, 4 Aralık 2012 tarihinde saat 15.30 sıralarında darp olayının faillerinden 5 kişi ve Savaş Aslan isimli kişi, sahibi olduğum inşaat sahasının içine girmişler. Bu sırada inşaatta Mühendis Hüseyin Çoban ve Hasan Çakmak bulunuyordu. Bu kişilerin, orada bulunan Hüseyin Çoban’ı ölümle tehdit etmeleri üzerine Hüseyin Çoban olay yerinden kaçmıştır. Bu olayın haber alınması üzerine oğlum Fahri Uzun tarafından polis 155 nolu telefonu saat 19.38’de aranarak, yardım istenmesi üzerine olay yerine gelen polis ekibi, olay yerinde hiç kimse kalmadığını görünce, tutanak dahi tutmaksızın olay yerini terk ederek, ölümle tehdit ve hakaret edilenleri kendi kaderlerine bırakmışlardır. Bu konuda gerek emniyet güçlerinin, gerekse de savcılık makamının gerekli ilgiyi tarafımıza göstermediği kanaatindeyim. Bu olaylar böyle devam ettiği ve gerekli önlemler ilgili makamlar tarafından alınmadığı takdirde meydana gelebilecek muhtemel vakaların sorumluluğu ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve Emniyet Müdürlüğü’ne ait olacaktır. Tehdit ve hakaretlerin bu şekilde devam etmesi durumunda kendi kendimizi korumak zorunda kalacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz. 3 Aralık 2012 tarihli intihara teşebbüs olayını gerçekleştiren Savaş Aslan’ın iddia ettiğinin aksine, ne şahsımda, ne de şirketim olan Alfa İnş.Ltd.Şti.’nde hiçbir hak ve alacağı yoktur. Bu kişinin taşeron Ferdi Karakuğum’un işçisi olarak çalıştığı döneme ilişkin tüm hak ve alacaklarını aldığına ilişkin imzalı tüm ibraname ve belgeler şirketimizde mevcuttur. Yine taşeron Ferdi Karakuğum isimli taşeron firma ile tüm ilişkimize son verilmiştir. 13 Ekim 2012 tarihinde Ferdi Karakuğum’un hiçbir hak ve alacağının kalmadığına ilişkin ibraname ve Ferdi Karakuğum’a yapılan ödemeler dökümü şirketimiz kayıtlarında mevcuttur. Yaşanan asılsız iddialara dayalı olay sebebiyle gerek şahsım M.Celil Uzun’un, gerekse şirketim Alfa  İnş.Ltd.Şti.’nin kamuoyu itibarının yıpratıldığını ve halen asılsız saldırıların devam ettiğini, bu olay ve konularla alakalı olarak tüm şikayet ve dava haklarımızı kullanacağımızı kamuoyuna bildiririz.”