AK Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Faruk Çaturoğlu, “Alaplı ile Ereğli’yi ayrı ayrı telaffuz edenler, kesinlikle art niyetlidir.” dedi.

AK Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Faruk Çaturoğlu, İl Genel Meclisi Üyeleri Rıfkı Gültekin, Ali Tarakçı, Ayhan Taşdelen, Ereğli İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır, bazı Yönetim Kurulu Üyeleri, Kadın ve Gençlik Kolları Yöneticileriyle birlikte; dün akşam Ketenciler, Abdi, Işıklı, Zindancılar ve Pembeciler köylerini ziyaret etti.

Köy meydanlarında, muhtarlar ve oldukça kalabalık bir vatandaş topluluğu tarafından havai fişek gösterileri ile karşılanan Çaturoğlu ve beraberindeki partililer, kendilerine gösterilen yoğun ilgiye “Destek sizden, hizmet bizden” diyerek karşılık verdiler.

Köylerde, kendilerini coşkuyla karşılayan vatandaşlara hitaben bir konuşma yapan Milletvekili Adayı Çaturoğlu, “Öyle hamasi nutuklar atarak, işaretler yaparak milliyetçilik olmaz. Milliyetçilik, Türk dünyasına ve insanlığa hizmettir. Biz bunu lâyıkıyla yapmaya çalışıyoruz.” dedi.

Çaturoğlu, şunları söyledi:

“7 Haziran’da bir seçim yapacağız. Bu seçim, gerçekten çok önemli. Sizler, çok kıymetli oylarınızla, 13 yıl içerisinde yapılan tüm seçimlerde ve referandumlarda AK Parti’yi sandıklardan güçlü bir şekilde çıkardınız. Önümüzdeki seçimde de hep birlikte çalışacağız, çabalayacağız ve AK Parti’yi yine Ereğli’den, Zonguldak’tan, Türkiye’den birinci çıkaracağız inşallah.

“BU TOPRAKLARIN ÇOCUĞUYUZ, HİZMET İÇİN YOLA ÇIKTIK”

Eski Türkiye’yi kimse istemiyor. Eski Türkiye’de hastane, ilaç, ultrason, tomografi, ambulans, makarna, yağ, kitap, maaş ve aklınıza gelebilecek her şey için kuyruklar vardı. 2002’den bu yana destanlar yazarak AK Parti’yi iktidara getirdiniz. Kuyrukları kaldırdık, dörtdörtlük hastaneler yaptık. Bugün vatandaşlarımız, istedikleri hastanede istedikleri doktora muayene olabiliyorlar, ilaçlarını da istedikleri eczaneden rahatlıkla alabiliyorlar. Eskiden ambulans diye bir şey yoktu, ama bugün tam donanımlı 5 binden fazla ambulansımız var. Ereğli’de 4, Alaplı’da 2 tane 112 Acil Servis ambulansı var. Bir vatandaşımıza bir şey olduğu zaman en kısa sürede olay yerine ulaşılıp ilk müdahale yapıldıktan sonra en yakın hastaneye götürülüyor. Ereğli’de yeni bir Devlet Hastanemiz var, 5 yıldızlı otel konseptinde. Tek eksiği, kapısında vale olmaması. Hani bir yere gittiğinizde arabanızı uygun yere çeken şapkalı adamlar var ya işte onlardan olmaması. Onu da koyarız inşallah, her şey tam olur. Sadece kara ambulansımız yok, hava, deniz ve paletli ambulanslarımız da var. Vatandaşımızın can sağlığı için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Ereğli’de 6 tane hastanemiz var. Alaplı halkı da bunlardan istifade ediyor. Ereğli-Alaplı fark etmiyor bizim için. Ereğli ile Alaplı, parçalanmaz-bölünmez bir bütündür. Alaplı ile Ereğli’yi ayrı ayrı telaffuz edenler, kesinlikle art niyetlidir. Niye art niyetlidir? Bu memleketi kaça böleceğiz biz? Bu memleketi doğusu-batısı diye böl, laz-kürt diye böl, Alaplı’lı-Ereğli’li diye böl, o da yetmez aşağı köy-yukarı köy diye böl; böyle bir şey olabilir mi? Alaplı da 1988 yılına kadar Ereğli’nin bir nahiyesiydi. Alaplı’da, 88’den önce doğanların nüfus cüzdanlarında ‘Ereğli’ yazar. Hala daha on binlerce insan Ereğli’den Alaplı’ya, Alaplı’dan da Ereğli’ye gidip geliyor. Biz bu toprakların çocuğuyuz, bu topraklara hizmet etmek için yola çıktık, bu toprakları kalkındırmak için, Ereğli’nin, Alaplı’nın ve Zonguldak’ın ihtiyaçlarını gidermek için elimizden geleni yapacağız.

OKUMAK İSTEYENLERE YOLLARIMIZ AÇIK

Çocuklarımızı okula gönderiyorduk, her öğretmen kafasına göre kitap listesi yapıyordu, anne-babalar feleklerini şaşırmış durumdaydı. Fellik fellik, kırtasiye kırtasiye kitap arıyorduk. Bunları biz yaşadık. Ama şimdi öğrencilerimizin kitapları, sıralarının üzerinde hazır. Servislerini yapıyoruz, yemeklerini veriyoruz, laptop-tablet dağıtıyoruz, akıllı tahtaları var. Üniversite sayısını 3’e katladık. Eskiden 10 kişiden 1 kişi üniversiteye gidiyordu, şimdi azıcık kafayı çalıştıran, gayret eden herkes üniversiteye gidebiliyor. Yurt sayısını arttırdık. Alaplı’ya da yaptık bir tane, 4 yıldızlı otel konseptinde. Okumak isteyen herkese yollarımız açık.

ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZI TOPLUMA KAZANDIRIYORUZ

Engelli vatandaşlarımız, eskiden evlerinden çıkamazlardı. Bu vatandaşlarımıza evde bakım hizmeti veriyoruz, rehabilitasyon okulları açtık. Bu durumdaki vatandaşlarımıza ve bakıcılarına maaş bağladık. Bu insanlarımızı da topluma kazandıralım istedik. Anaları-babaları bunlardan utanmasın, bunlar da birer fert olduklarını bilsinler, bunların da bu toplumun içerisinde insanca, hürce yaşamaya hakları olduğunu düşündüğümüz için; engelli vatandaşlarımızın yaşamlarını kolaylaştırmaya yönelik çalışmalarımız devam edecek.

MİLLİ ORDUMUZ TESCİLLENECEK

Milli ordumuz vardı ama her şeyi yabancıydı, mermisini bile dışarıdan alıyordu. Ben milliyetçilik diye memleketine ve ülkesine hizmet etmeyi anlarım, Türkün başını göğe erdirmeyi anlarım. Türkün başını göğe Allah’a şükürler olsun ki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan erdirmiştir. İşte milliyetçilik budur. Öyle hamasi nutuklar atarak, işaretler yaparak milliyetçilik olmaz. Milliyetçilik, Türk dünyasına ve insanlığa hizmettir. Biz bunu lâyıkıyla yapmaya çalışıyoruz. Bugün 30 tane garip-guraba, savaş mağduru ülke, Türkiye’nin yardımlarıyla ayakta duruyor. Etrafımız kan gölü, bir tarafta savaş var. Ukrayna’da karışıklık var. Yunanistan iflas etmiş, maaşları bile ödeyemiyor. Ama biz Allah’a şükür ayaktayız. Daha dün Lüksemburg’un kapısında 1 milyon dolar için dilenen Türkiye, bugün milyarlarca dolar yardım eder hale geldi. Allah’ımıza şükürler olsun. Biz çocukluğumuzda, gençliğimizde, acaba bu günleri görebilir miyiz diye düşünürdük. Allah bin kere razı olsun bizim hayallerimizi gerçekleştirenlerden, Allah sizlerden razı olsun, sizlerin oylarıyla oldu tüm bu gelişmeler. Biz bugün bırakın mermiyi, piyade tüfeğimizi, ALTAY tankımızı, ATAK helikopterimizi, ANKA insansız hava uçağımızı, milli füze sistemlerimizi ve milli uçak yazılımlarımızı kendimiz yapıyoruz. Uçak üreteceğiz, hem yolcu hem de savaş uçakları. Savaş gemileri üreteceğiz, planları-programları yapıldı. Türkiye, savunma sanayide dışarıya bağımlılıktan kurtulacak; hatta dışarıya mal satar hale gelecek ve ordumuz milli ordu olarak tescillenecek.

BUNLARIN GÖZÜ MERKEZ BANKASI’NDAKİ PARADA

Biz 12 yıl içerisinde 642 milyar dolar yatırım yaptık. IMF’ye borcumuzu ödedik, 140 milyar dolar da para biriktirdik. Birileri, Merkez Bankasındaki paraya göz dikmiş. Geçmişte Türkiye’yi iyi idare edemeyenler, 3’lü koalisyon döneminde seçime daha 2 sene varken işçinin, emeklinin ve memurun maaşını ödeyemez duruma geldikleri için erken seçim isteyen MHP’nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile 1992’de SSK’nın başına geçip 125 trilyon lira kârdayken 1999’a kadar başında kalıp batıran CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, ‘şunu yapacağız, bunu yapacağız’ diyorlar. Milletimiz inanmıyor da ben size yine de anlatayım. Onların söylediklerinin hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Çünkü sizlerin vereceği değerli oylarla AK Parti uzun yıllar hizmet edecek. Sağlığımız el verirse 2023’ü de göreceğiz, 2053’de. Biz göremezsek çocuklarımız, torunlarımız görecek inşallah. Bugün emekli az maaş alıyorsa, bunun nedeni geçmişte uygulanan yanlış uygulamalardır. Altyapılarımızın büyük çoğunluğunu tamamladık, bundan sonra emeklimize, asgari ücretlimize çalışacağız. Onlara daha ne verebiliriz, bunun çalışmasını yapacağız inşallah. Bunların gözü Merkez Bankasındaki parada. Oradaki para tohumluk buğdaydır. Tohumluk buğdayı yediğiniz zaman bir sene doyar, ikinci sene aç kalırsınız. Çünkü ekecek buğday bulamazsınız. Onun için biz halkımızın gerçekleri gördüğüne ve sandıkta da gereğini yapacağına inanıyoruz. Ve diyoruz ki; onlar konuşur, AK Parti yapar.

Bu duygu ve düşüncelerle, 7 Haziran seçimlerinin Ereğli’mize, Zonguldak’ımıza ve Ülkemize hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan temenni ediyorum. Kendimi ve aday arkadaşlarımı siz değerli halkımıza, sizleri de Allah’a emanet ediyorum. Sağ olun, var olun.”